Tıbbi Teknolojiler
- Bilgisayarlı Görme Alanı
- Bilgisayarlı Tomografi
- Biyokimya Laboratuvarı
- Bronoskopi
- Cilt Alerji Testleri
- Detaylı Ultrason
- Dijital Mamografi
- Dijital Röntgen
- EEG
- Eforlu EKG
- Ekokardiyografi (Eko)
- EMG
- Endoskopi
- Holter EKG
- Hormon Laboratuvarı
- Kemik Yoğunluğu Ölçümü
- Klinik Laboratuvar
- Koroner Anjiyografi
- Kolonoskopi
- Mikrobiyoloji Laboratuvarı
- MR (Manyetik Rezonans Görüntüleme)
- Odyoloji Laboratuvarı
- Sanal Anjiyografi
- PRP Tedavisi
- Solunum Laboratuvarı
- Transtorasik Ekokardiyografi
- Uyku Testi (Polisomnografi)
- Üroflowmetri
- Varis Merkezi
- VEP (Visual Evoked Potentials)
Kemik Yoğunluğu Ölçümü
Kemiğin içerisindeki mineral kaybının miktarını ölçmektedir. Kemikte çeşitli nedenlerden dolayı oluşan mineral kaybının ölçülmesi için kemik yoğunluğu ölçümü testi yapılır. Kayıp kadınlarda erkeklere oranla daha yüksektir, çünkü kadınların vücudundaki kemik kütlesi erkeklere göre daha azdır. Kemikteki yeniden yapılanma süreci 30 yaşına kadar sürer, bu dönem yapının en güçlü olduğu dönemdir. 40 yaş civarı kemik kütlesi azalmaya başlar, özellikle kadınlarda menopoz sonrası östrojen yani kadınlık hormonu seviyesinin azalması bu süreci daha da hızlandırır. Çünkü yapılanmanın aksine erime daha hızlı olur. Bu durum görsel olarak da kendini boyda kısalma, omuzlarda yuvarlak görünüm vs. olarak belli eder, kırık riski artar. Ölçüm ile hem osteoporoz ve kırık riski hesaplanabilir hem de tedavi sonrası takip yapılabilir.
Kemik Yoğunluğu Ölçümü Çekim Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler
Kişinin aç ya da tok olması bir önem arz etmez, sadece 24 saat kala kalsiyum ağarlıklı besinlerden kaçınmak gerekir. Son bir hafta içerisinde farklı bir işlemde kontrast madde kullanılan kişilerin doktorlarına bilgi vermesi gerekmektedir. Bu durumda işlem 10–15 gün kadar ertelenebilir.
Kemik Yoğunluğu Ölçümü Kimlere Önerilir?
- Cerrahi müdahale (yumurtalıkların alınması) ile menopoza girmiş,
- Premenopoz döneminde osteoporoz riski taşıyan,
- Menopoz sonrası dönemde hormon kullanmayan,
- 65 yaşında üzerindeki kadınlara,
- Yetişkin kişilerde basit kazalarla sıkça kemik kırılmaları yaşanması durumunda,
- Farklı bir hastalığın seyrinde yaşanan kemik kayıplarında,
- Ailede kalça ya da omurga kırığı hikâyesi olanlara,
- Kemik kaybına sebep olan ilaçlar kullanıldığında,
- Osteoporoz bulguları taşıyan ya da omurlarda kırık olan kişilerde,
- Beslenme biçiminde kalsiyum azlığı bulunanlarda,
- Aşırı alkol, kahve, sigara tüketimi olan kişilere,
- Erkeklerde testosteron seviyesinin düşük olması durumunda önerilir.