Latince ismi pilonidal sinüs yani kıl yuvası olarak adlandırılan kıl dönmesi hastalığı genel olarak kuyruk sokumu kemiği üzerindeki cildin altında oluşup ilerleyen kistik bir hastalık olarak tanımlanabilir.
Kıl Dönmesi Nerede ve Neden Görülür?
Vücudun görülmeyen cilt çizgileri vardır. Vücuttan kopan kıl ve tüyler kas hareketlerimize birlikte bu çizgiler yolunda ilerler ve birikir ve bu birikim vücudun orta hattında olur. Göbeğimizde ve kuyruk sokumunda gün sonunda elbise pamukları, kıl ve tüylerin toplanmış olduğunu görmemiz bundan dolayıdır. Öte yandan nadir olarak koltuk altı ve kasık gibi bölgeler de görülebilir.
Cilt altında vücudun değişik yerlerinden dökülen kıllar toz partiküleri ve ter bu bölgedeki gözeneklerden içeri girer ve burada yuvalanır. Zamanla miktarı ve boyutları artar, sonuç olarak iltihaplanmaya başlar. Bazen üzerinden bir yerden açılır, iltihap akar ve kurur. Bu yüzden hastalar bazen bunu fark edemeyebilir. Ancak bazen durum ilerler ve iltihap kendini dışarı atamaz ve o bölgede şişlik kızarıklık ve ağrı oluşturabilir. Hastalar genel olarak bu evrede genel cerrahi uzmanına başvururlar.
Sebepleri Nelerdir?
Uzun süre oturmak veya oturulan meslekte çalışmak, kilolu olmak, sürekli terlemek, çok kıllı bir vücut yapısına sahip olmak, bisiklet ve ata binmek gibi yoğun terleten spor yapmak ve bunlara ek olarak hareket kısıtlığına sebep veren (felç gibi) hastalıklar kıl dönmesinin sık görülen sebepler arasında yer alır.
Kimlerde Sık Görülür?
Hastalığın ilerleme hızı ile içerisinde barındırdığı kıl miktarı ilişkilidir. Bu yüzden kıl sayısı fazla olan erkek nüfusta kıl dönmesi görülme sıklığı kadınlara oranla 3 kat daha fazladır. Ayrıca 15-30 yaşları arasında görülme sıklığı diğer yaş gruplarına göre çok daha fazladır.
Belirtileri Nelerdir?
Akıntı, ağrı, şişlik, kaşıntı ve kötü koku gibi basit belirtileri vardır.
Tanısı Nasıl Konur?
Kıl dönmesi kalça arasında birikip kaşıntı ve şişlik gibi şikayetlerle doktora başvurulmasıyla anlaşılabilir. Bu alanda deneyimli bir hekim tarafından yapılan anal muayene sonrasında kıl dönmesi tanısı kesin olarak konulabilir.
Kıl dönmesi tanısı için genellikle MR, ultrason veya röntgen gibi görüntüleme cihazlarına gerek kalmadan iyi bir fiziki tedavi ile ortaya konulabilir. Ancak anlaşılamayan durumlar söz konusu olursa hekim tarafından bazı testler istenebilir.

Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Hastalığın evresine göre tedavi değişmektedir. Başlangıç evresinde öncelikle epilasyon ve lokal bakım önerilir.
Yeterli olmaması durumunda kristalize veya sıvı fenol uygulaması gerekmektedir. Bu uygulamada cildin üzerindeki kıl çıkan delikler lokal anestezik ile bir miktar kesilerek içerisi temizlenir ve fenol kullanarak sinüsün içi temizlenir. Fenol bu kıl yuvasını tahriş eder ve o bölgede kontrollü bir nekroz yani doku çürümesi oluşturur. Bu sayede kıl folikülleri bir süre orada yuvalanamaz ve bu sırada hasta tedavi olur. Kısa ve poliklinik şartlarında yapılabilen bir işlemdir.
Cerrahi Tedavi Yöntemi
Kıl dönmesinde ilerlemiş vakalarda cerrahi veya lazer uygulamaları tercih edilmektedir. Cerrahi yöntemlerinin birkaç tipi vardır. (Karydakis, Limerg, Marsupializasyon v.b.)
Kıl dönmesi hastalığında ameliyatın çok dikkatli yapılması gerekir ve özellikle bu hastalığın uygun hastalara uygulanması gerekir. Gereksiz yapılan ameliyatlarda basit gibi görünen kıl dönmesi inatçı yaralar yüzünden bir kabusa dönüşebilir.
Tedavi edilemeyecek kadar yayılmış durumlarda ise hastalıklı dokunun çıkarılması zorunludur. Bu alan çıkarıldıktan sonra oluşan defektin dikilmesi nedeniyle gerilme, ağrı ve bazen akıntı görülebilir.
Yine ameliyat sonrası oluşan gerginlik nedeniyle hareket kısıtlılığı oluşabilir. Yara bakımı uygun bir şekilde yapılmazsa aylar süren pansumanlar gündeme gelebilir. Bu nedenle kıl dönmesi ameliyatının konusunda uzman bir hekim tarafından yapılması gereklidir.
Son olarak yeni gelişen teknoloji sayesinde lazerle tedavi uygulamaları başlamıştır. Lazer tedavisinin tüm kullanıldığı alanlarda olduğu gibi burada da çok çeşitli avantaları vardır. Öncelikle kesi yapılmaması kozmetik olarak çok daha farklı ve güzel sonuçlar elde edilmesini sağlamaktadır ve genelde hastalar bu yöntemi bu yüzden tercih etmektedir. Ayrıca genel veya spinal anestezi uygulanmaması ve sadece hafif bir sedasyon altında işlemin tamamlanması da hastanın taburculuk süresini birkaç saate indirmekte ve bu da hastaya çok büyük rahatlık sağlamaktadır.
Bunlara ek olarak diğer yöntemlere kıyasla çok daha az yara yeri enfeksiyonu, dikiş açılma probleminin olmaması ve işlem sonrası nerdeyse hiç ağrı olmaması ve nüks yani hastalığın tekrarlamasının diğer yöntemlere göre çok az olması gibi hiç de yabana atılamayacak önemli avantajlar sunan lazer uygulaması günümüzün teknolojisi olarak göze çarpmaktadır.
Kıl Dönmesi Tedavi Sonrasında Tekrarlar Mı?
Ameliyatlı ya da ameliyatsız kıl dönmesi tedavisi sonrasında kıl dönmesinin tekrarlaması yeni gelişen tekniklerle birlikte oldukça düşüktür. Bu hastalarda doğru tedavi yöntemi kullanılırsa başarı ortalaması oldukça yükselecektir.